Kültürel Geziler Hiç Bitmesin: Hamileler İçin Seyahat Rehberi

Hamilelik süresince gezmek, yeni yerler görmek ve kültürel faaliyetlere katılmak anne adaylarının bu süreci en keyifli şekilde geçirmelerini sağlayan şeylerden sadece birkaçıdır. Şüphesiz gebelik süreci, kadınların hayatlarında belki de en anlamlı en mutluluk verici dönemdir. Ancak hamilelik süreci bir hastalık gibi algılanarak kadınlara çoğunlukla hastaymış gibi davranılır. Hamilelik, günlük hayatı engelleyen ve seyahat planlarının iptal edilmesine neden olan bir hastalık dönemi olarak görülmemeli. Kadınlar hamilelik döneminde herhangi bir sağlık sorunu yaşamadığı takdirde hayatlarına normal bir şekilde devam ederek seyahat planlarını da doktorların görüşlerini alarak yapabilir. Gelin şimdi hamileler için seyahat rehberi içeriğimizi incelemeye başlayalım.

Hamilelik Döneminde Son Aya Kadar Seyahat Etmek Mümkün

Hamilelik sürecinde hafta hafta gebelik takibi önemlidir. Gebelik dönemi kendi içinde 3 ayrı bölüm olarak ele alınır. Bunlar üçer aylık periyotlar halindedir. Gebelik sürecinin ilk trimesterı yani ilk üç ayı, düşük yapma şüphesi varsa ya da kanama gibi risk taşıyan durumlar söz konusuysa seyahatten kaçınmak gerekebilir. Bunun haricinde gebeliğin ilk üç ayı hamileliğin fiziksel belirtileri daha yoğun yaşanır. Bulantı, kusma, baş dönmesi ve aşerme gibi durumlarda yolculuk zorlaşabilir. Bu nedenle gebeliğin ikinci trimesterı olarak adlandırılan ikinci üç ayı, seyahat etmek isteyen anne adayları için en uygun zaman olarak kabul edilir. Bu süre zarfından gebeliğin son ayına kadar seyahat etmek herhangi bir problem oluşturmaz.

Hamileler İçin En Az Önerilen Seyahat Aracı: Otobüs

Hamilelik sürecinde zorunda olmadıkça otobüs yolcuğu önerilmiyor. Özellikle uzun süren otobüs yolculuklarında molaların seyrek olması nedeniyle saatlerce hareketsiz kalınıyor. Bu durum hamileler için riskli olabilir. Hamilelik döneminde kanın pıhtılaşma eğilimi belirgin bir şekilde artış gösterir. Uzun saatler oturma pozisyonunda kalmak kanın pıhtılaşmasına neden olabilir. Dolayısıyla yolculuk sırasında sık sık mola vermek ve hareket halinde olmak daha sağlıklıdır. Bu nedenle uzun yolculuklarda uçak ile seyahat edilmesi ya da özel araçla sık molalar verilerek yolculuğun tamamlanması önerilmektedir.

Anne Adayları Uçak Seyahatleri Daha Fazla Dikkat Gerektiriyor

Seyahat aracı olarak uçak tercih ediliyorsa mutlaka hava yolu şirketlerinin hamile yolculara yönelik politikaları öğrenilmelidir. Çoğu hava yolu şirketi hamile yolcularından uçuş için herhangi bir engellerinin olmadığını belirten doktor onaylı rapor beyan etmelerini ister. Çoğunlukla hamileliğin 28-35. hafta aralığında uçak yolculuklarına müsaade edilir. 36. haftadan sonra ise raporunuz olsa dahi uçağa kabul edilmeyebilirsiniz. Fakat bu politika her hava yolu şirketinde farklılık gösterir. Bazı şirketler rapor talep etmeyebilir. Bu nedenle biletinizi aldığınız şirketle, yolculuktan önce iletişime geçmeniz gerekir.

Deniz seviyesinden yükseldikçe değişen oksijen ve basınç değerleri, gebelik süreci normal seyreden anne adayları için bir tehlike teşkil etmez. Aksine uçak yolculukları herkes için en güvenli seyahat aracı olarak kabul edilir. Havaalanlarında hamile kadınların güvenlik kapılarından geçmelerinin de hiçbir sakıncası yoktur. Manyetik detektörler ışın vermediği için hamilelik için risk oluşturmaz.

Seyahat sırasında alacağınız basit önlemlerle uçak yolculuğunuzu daha rahat geçirebilirsiniz:
Koltuk koridor tarafından seçilirse hareket kabiliyetiniz genişler.
Rahat ve geniş kıyafetler seyahatinizin konforlu geçmesine yardımcı olur.
Mide bulantılarına karşı yanınızda kraker tarzı atıştırmalıkların bulunması sizi rahatlatabilir.
Uçuştan önce kabin görevlisinden belinizi desteklemek için yastık isteyebilirsiniz.
Yolculuk sırasında doktorunuzun tavsiyesiyle varis çorabı giyilebilir. Bu durum kan dolaşımını artırarak kanın damar içinde pıhtılaşmasını engeller.
Uçakta rahat bir yolculuk için emniyet kemerini göbeğinizin altından bağlamaya dikkat etmelisiniz.
Kabin ekibi hamilelik ve doğum konularında sıkı bir eğitime tabi tutulur. Bu nedenle uçuş sırasında yaşayacağınız en ufak rahatsızlıkta kabin ekibini mutlaka bilgilendirmelisiniz.

Seyahat Esnasında Küçük Egzersizler Yapmak Kan Basıncını Düzenler

Bu dönemde yapılacak yolculuklarda hareket halinde kalmak kan basıncının düzenlenmesi için önemlidir. Eğer seyahate özel araçla çıkılıyorsa iki saatte bir verilecek molalarda yürüyüşler yapılabilir. Otobüs, uçak ya da tren gibi ulaşım araçlarında ise oturma pozisyonunda egzersizler yaparak kan basıncınızı düzenleyebilirsiniz. Oturma pozisyonunda yapılacak egzersizler şu şekilde sıralanabilir:

Ayaklar tek ya da ikisini birden yukarı kaldırılabilir,
Omuz ve boyun esnetilebilir,
Kemik ve kas ağrıları için bacakları ileriye doğru iterek germe hareketleri yapılabilir,
Kollar dairesel hareketlerle çalıştırılabilir.

Hamileler İçin Seyahat Rehberi: Peki Hamileler Açık Hava Alanları ve Etkinlik Alanlarında Nelere Dikkat Etmelidir?

Yolculuğunuz tamamlandı sıra ise her zaman merak ettiğiniz o müzeyi, o antik şehri veya sergiyi görmeye geldi. Eğer yazın büyük bir açık alanda gezmeyi planlıyorsanız; alanın büyüklüğü ve güneşin konumunu göz önünde bulundurmalısınız. Doktorların tavsiyeleri ışığında güneşin geldiği bir saati değil sabah veya akşam üzeri saatlerinde kültürel gezinizi planlayabilirsiniz. Güneşten koruyucu geniş bir şapka, güneş kreminiz ve suyunuz da yanınızdaysa kültürel gezinize hazırsınız demektir.

Sergi alanları, workshopların düzenlendiği atölyelerde ise ikram edilen yiyeceklerin içeriğine de özellikle bu süreç içerisinde dikkat etmeli ve bu tarz alanlarda ayakta fazla durarak yorulmamaya özen göstermelisiniz.

Bu içeriklere göz atın:

Türkiye’deki En Popüler Arkeoloji Müzeleri

Geçmişin İzinde: Antalya’daki Antik Kentler

İstanbul’daki En Popüler Sanat Galerileri