Türk Mitolojisine Giriş: Tanrıların Hikayeleri ve Görevleri
Mitoloji

Türk Mitolojisine Giriş: Tanrıların Hikayeleri ve Görevleri

Melodi Holago
Melodi Holago

Kültürlerin kendilerini tanımlamak ve konumlandırmak için bir geçmişe ihtiyaçları vardır. O zaman varlıklarını tescillendirmiş olurlar. Mitolojilerin de çıkış noktası budur aslında. Bir tanımlama ihtiyacını giderir. Yunan ve Mısır mitolojilerine göre daha az bilinse de Türk mitolojisi de oldukça zengindir.

Görsel: Shutterstock / NNNMMM 

Türk Mitolojisinde Yaratılış Hikayesi

Başlangıçta bir hiçlik var. Ne dünya ne deniz ne ağaçlar… Hiçlikten ibaret bir hiç. Daha sonra bu hiçlikte iki varlık oluşuyor. Bu sefer hiçten hiç çıkmamış. Bu iki varlıktan biri Erlik biri Ülgen. Ülgen iyiliğin Erlik ise kötülüğün sembolü. Daha yaygın bir inanç ise bir yaratıcının olduğudur. Baş tanrı ya da Gök tanrı denen bu kişi Kayra Han’dır ve Ülgen’in babasıdır. Mitolojilerde kesin bilgiler yoktur ve hikayeler yörelere ve ağızlara göre oldukça sık değişmektedir.

Tengricilik ya da Gök Tanrı inancı, Türk ve Moğol halklarında, günümüzdeki inanç sistemlerine katılmadan önceki yaygın inancıdır. Tengri, bugünkü Türkçedeki Tanrı kelimesinin eski söyleniş şeklidir.

Türk mitolojisinde yer alan tanrıları ve onların hikayelerini birlikte inceleyeceğiz.

Ülgen

Türk mitolojisinin en bilinen tanrısıdır. İyilik tanrısıdır. Göğün 16. Katında altın bir tahtta oturduğuna inanılmaktadır. Gök tanrı Kayra Han’dan sonra en önemli tanrıdır. Karşıt tanrısı Erlik’ten daha güçlü olduğu belirtilmiştir. Uzun saçlıdır, yanında daima bir kalkan taşır.  Yaratılış destanında suların üzerinde uçan bir kaz olarak, şamanlara dünyada görünürken bozkurt şeklinde göründüğü düşünülür. Uzun boylu, uzun saçlı ve geniş gövdelidir. Göksel kahraman olduğundan mavi giydiği, geleneksel kalpak veya külah taktığı belirtilmiştir. İnsanlara ateş yakmayı öğretmiştir. Yıldırımlar ve şimşekler onun silahıdır, elinde yıldırım gönderen bir de yayı vardır. Yıldırım gönderdiği yer kutsal sayılmaktadır. Dokuz kızı yedi oğlu vardır. Üç balık yaratmış ve bu balıkları dünyayı taşımaları için görevlendirmiştir. Doğurganlığı, bereketi, verimliliği ve havayı kontrol etmektedir. Ülgen’e ulaşmak isteyen şamanların en güçlüsünün bile ancak kutup yıldızına kadar ulaşabileceği söylenmektedir. İnsanlara yardım etmek, onların rahat yaşamasını sağlamak Ülgen’in başlıca görevidir.

Görsel: Shutterstock / NNNMMM 

Erlik

Karanlıklar aleminin hükümdarıdır. Kötülük yapan tanrıdır. Erlik; hainliği, hırsı, açgözlülüğü ve her türlüğü kötülüğü sembolize eder. Yaratılışı gereğince, kötü şeyleri seçer ve kötü işler yapmayı tercih eder. Kötü ruhların tamamı onun hükmündedir. Tüm hakları kendine istemesi ve yaratıcıya isyanı sebebi ile şeytanla ilişkilendirilmesine oldukça sık rastlanmıştır. Dokuz ya da yedi kat olarak bilinen yeraltının efendisidir. Boynuzlu, kıllı, sivri dişli gibi bazı özellikleri verilmiş, çirkin bir tanrı olarak tasvir edilmiştir. Efsanelere göre Erlik Han; dünyanın yaradılışında Kayra Han’a kötülük yapmıştır ve cezalandırılmıştır. Bu nedenle de yeraltı aleminin en alt katında yeşil demirden bir sarayda gümüş bir tahtta oturmaktadır. Bu sarayda koyu kırmızı ve çok az ışık veren bir güneş yaratmıştır. Şaman geleneklerinde iyi şaman kötü şaman ayrımı vardır. İyi şamanlar (ak şamanlar) Ülgen’e, kötü şamanlar (kara şamanlar) Erlik’e kurbanda bulunmuşlardır. Erlik’in kötü ruhlarının şamanlara siyah tilki olarak görüldüğü düşünülmektedir. 9 kızı ve 9 oğlu vardır. Çelik mızrak en bilinen sembollerindendir.

Görsel: Shutterstock / NNNMMM 

Umay

Kadınların tanrıçasıdır. Yaşam ağacının sahibi olarak tanımlanır ve yeryüzüne bereket saçmaktadır. Gümüş onun rengidir, bu rengi saçlarından alır. Tüm canlıların yavrularını ve doğayı koruyan bir tanrıdır. Bazı kaynaklarda doğa ana ya da Umay Ana olarak da geçmektedir. En büyük görevlerinden biri de yeni doğum yapmışları ve yeni doğmuşları kötü ruhlardan korumaktır. Kötü ruhlardan korumayı her zaman yanında taşıdığı ok ve yayla sağlamaktadır. Çocuğu olmayan kişilerin kendisine kurban adadıkları bilinmektedir.

Görsel: Shutterstock / NNNMMM 

Kayra Han

Baş tanrı, yaratıcıdır. Tüm tanrıları onun yarattığına inanılır. Bazı kaynaklarda gök tanrı olarak geçer bazı kaynaklarda ise gök tanrı tarafından yaratılan yaratıcı… Göğün 17. Katında oturmaktadır. Evrenden önce de vardır. Yaşlı ve bilgedir. Evrenin işleyişini tayin eder. Başlangıçlar ve sonlar hakkında söz ve hüküm sahibidir. Kışları yeryüzünde, yazları gökyüzünde geçirdiği düşünülmektedir. Evrenin kaderini belirlerken iyilik yönünün ağır bastığına inanılmaktadır. Erlik’i cezalandıran tanrı olduğu için tarafsızlığından çok iyiye yakınlığı umulmaktadır. Yer ile göğü birbirine bağlayan dokuz dallı ‘Uluğ Kayın’ ı (yaşam ağacı) yarattığı düşünülür. Bu ağacın her bir dalından bir insan atasının ürediği ve vbu ataların dokuz boyu oluşturduğu belirtilir. Kayra Han’ın baş yaratıcı olması sebebiyle tasvirlerine pek rastlanmamaktadır. Soyut ve ruhani yanlarına ağırlık verilmiş, insani boyuta indirilmemiştir.

Görsel: Shutterstock / NNNMMM 

Ak Ana

Yaşam döngüsü başlatan olarak bilinir. Birçok efsanede deniz tanrıçası olarak da geçmektedir. Hiçbir şey yokken sonsuz sularda yaşamaktadır. Yaratılıştan önce geyik kılığına girerek Ülgen’e yaratma gücünü veren, onu destekleyen ve yüreklendiren dişil ruh olarak geçmektedir. İlhamı verdikten sonra sulara geri döndüğü ve suyun dibinde yaşadığı söylenir. Bedeni ışıktandır. Taç şeklinde boynuzlar ve mavi bir balık kuyruğu ile tasvir edilmektedir.

Görsel: Shutterstock / NNNMMM 

Mergen

Akıl tanrısıdır. Yaratıcının oğullarından biri olan bu tanrı akıl ve zekayı temsil etmektedir. Gökyüzü tanrılarındandır. Kutsal sayılardan kabul edilen yedinci katta oturur. Bilgeliği ile ön plandadır. Bilimi ve felsefeyi simgeler. İnsanlara bilgi aktardığına ve akıl verdiğine inanılmaktadır. İki ucunda kurt kafası bulunan bir yay taşımakta, kurt kafası şeklinde kolluklar takmaktadır. Alaca bir ata binerek tanrılar arasındaki iletişimi sağladığı belirtilmiştir.

Görsel: Shutterstock / NNNMMM 

Suyla

Koruyucu bir ruhun adıdır. Yazgı ya da kader tanrısı olarak da bilinmektedir. Ülgen’e hizmet eder. Su, ay ve güneşin parçalarından yaratılmıştır. İnsanları koruyup onları arasında yaşamaktadır. Gözleri çok iyi gördüğünden kartala benzetilmektedir. İnsanların hayatında olacakları haber verir. Şaman kurbanları götürürken Suyla’nın ona yardım ettiği ve kötü ruhlardan koruduğu düşünülmektedir.

Karlık

Dumanla ortaya çıkan ruhtur. Bu yüzden duman tanrısı olarak da bilinmektedir. Suyla ile aynı göreve sahiptir ve birbirlerine yakındırlar. İnsanların yaşamlarını denetler ve bir değişiklik olduğunda Ülgen’e bilgi verir. Ülgen’e kurbanların ruhlarını iletir. Kurbanlar yakıldığında çıkan duman onun gelişini simgelemektedir.

Kızagan

Savaş tanrısıdır. Yaratıcının oğullarından biri olduğuna inanılmaktadır. Çok kuvvetli olduğuna inanılmaktadır. Orduları ve savaşları yönetir, savaşçıları korur. Kuvveti sembolize etmektedir. Rengi kızıldır. Kızıl bir yuları bulunan kızıl bir deveye binmektedir. Gök kuşağının onun asası olduğuna ve savaşçıları onunla koruduğuna inanılmaktadır. Çok az askerle alınan zaferlerin Kızagan sayesinde olduğu düşünülmektedir.

Utkuci

Güler yüzlü, karşılayan anlamına gelir. Bu kutsal ruh ise haberci ya da iletici görevi taşımaktadır. Ülgen’e sunulan kurbanları iletir, şamanları ona ulaştırdığına inanılmaktadır. Eşlikçidir. Yeryüzüne inmez.

Yo Kan

Dünyanın merkezinde oturan bu tanrı ise en görkemli tanrılar arasındadır. Görevleri arasında en başta hayvanları ve doğayı korumak vardır. Her yere ulaşabilen bir çam ağacının altında oturduğuna inanılmaktadır. Büyük ağaçlar ve yeşil alanlarda fırtına ya da kasırga formunda dolaşıp, inanların doğaya verdiği zarara ağladığı belirtilmiştir. Yer ruhlarının en güçlüsü olan Yo-Kan toprağın koruyuculuğunu da yapar.

Yayık Han

Irmak tanrısıdır. On yedi ırmağın birleştiği yerde yaşadığına inanılmaktadır. Rüzgarlara ve sulara hükmetmektedir. Göğün üçüncü katında oturarak şamanların düşünsel süreçlerine yardımcı olduğu belirtilmiştir. İnsanları koruduğu düşünülür. Bu yüzden, bahar geldiğinde hayvanların ilk sütlerinden lapa yapılarak ırmaklara dökülür ve Yayık Han’a adanır.

Ak Kızlar

İyilik tanrıçalarıdır. Ülgen’in kızları olan bu tanrıçaların isimleri bilinmemektedir. İsimsiz olmaları dünyadan soyutlanmaları ile açıklanmıştır. Saf ve güzel olarak tasvir edilirler.

Ak Oğlanlar

İyilik tanrılarıdır. Ülgen’in oğulları olan bu tanrıların her biri yerin yedi katını temsil etmektedir. Ak Kızlar’ın aksine ger birinin isimleri bilinmektedir. Kuş, temizlik, at, zenginlik, doğa, güven ve lütuf tanrıları olarak adlandırılırlar.

Kara Kızlar

Erlik’in kızlarıdır. Tüm gün kaygan yerlerde oturup eğlendikleri belirtilmiştir. Göğe çıkan ak şamanı yoldan çevirmeye çalıştıklarına inanılır. Cinsellikle ilişkilendirilmektedirler. Ak Kızlar gibi isimleri bilinmemektedir.

Kara Oğlanlar

Erlik’in oğullarıdır. İnsanlara kötülük ve kara fırtınalar getirdiklerine inanılır. Ak Oğlanlar gibi her birinin ismi ve temsili ettiği bir olgu vardır. Demir, karanlık, cesaret, kargaşa, kömür, felaket, bozgun, haber, arabozucu gibi anlamlara gelmektedirler.

Talay Kan

Tüm suların tanrısı olarak geçen bu tanrı denizlerin hakimi olarak da bilinmektedir. Aynı zamanda ölülerin koruyucusudur.

Ayızıt

Çocukları koruyan tanrıdır. Onlara can verip, sağlıklı olmalarını sağladığına inanılmaktadır. Doğumdan hemen önce hamile kadınların yanlarına giderek ağrılarını hafiflettiği belirtilmiştir. Yeni doğum yapmış kadınları ziyaret ettiğine dair yaygın bir inanış da söz konusudur. Kutsal bir süt gölünden aldığı sütü çocuğa damlatarak ona ruh ve can verme görevi vardır. Kuğu ve beyaz renk onun sembollerindendir.