Şahmaran Efsanesi ve Hakkında Tüm Merak Edilenleri
Mitoloji Sanat

Şahmaran Efsanesi ve Hakkında Tüm Merak Edilenleri

Osman Kapusuz
Osman Kapusuz

Anadolu efsaneleri bizlere onlarca farklı hikaye anlatır. Bu efsanelerden birisi de sıklıkla duyduğumuz ama belki de hikayesine pek aşina olmadığımız Şahmaran. Bu içeriğimizde Şahmeran hikayesine doğru bir yolculuğa çıkacağız.

Şahmaran'a yakından bakış

Anadolu masallarında ve resimlerinde sıkça görülen Şahmaran Türk halk inancında, Er (İnsan) ve Büke (Erderha) kelimelerinin birleşiminden oluşan Erbüke ya da Erböke adlı varlıkların başı olarak geçer. Bu varlıkların dişisine İşbüke denir. Yılan Ata'ya ise Şahmaran denir. Şahmaran'ın o bölgede yaşadığına dair birkaç yerde inanış vardır. Bunlardan bir tanesi Tarsus, diğeri Mardin'dir. Burada insanların evlerinde Şahmaran tabloları asılıdır.

Şahmaran kimdir, kökeni hangi kültüre dayanır?

Şahmaran Türk-İran-Irak-Kürt ve Anadolu mitolojilerinde rastlanan bir varlık. Bu varlık, akıllı ve iyicil olarak tanımlanan bellerinden aşağısı yılan, üstü ise insan şeklindeki Maran adı verilen doğaüstü yaratıkların başında bulunur. Hiç yaşlanmadığına ve ölünce ruhunun kızına geçtiğine inanılır. Sözcüğün etimolojisi Farsçadan gelir. Şah ve maran kelimelerinin birleşmesinden oluşur. Maran, Farsçada yılanlar anlamına gelir. Şah, erkekler için kullanılan bir unvandır ancak Şahmaran'a ilişkin tüm efsanevi kayıtlarda ve Şahmaran efsanelerine özgü tüm betimlemelerde varlık dişidir.

Şahmaran nerede yaşamıştır?

Anadolu'da Şahmaran'ın yaşadığına inanılan birçok yer bulunur. Rivayetlerden biri Mersin'in Tarsus ilçesinde yaşadığına ilişkindir. Bir diğer rivayet ise Adana'daki Ceyhan ile Misis arasındaki Yılankale'de yaşadığını gösterir. Yılanların şahı olarak bilinen Şahmaran, efsaneye göre bir yeraltı ülkesinde yılanlarıyla birlikte yaşar. Öldürülmesi olayı Şahmeran hakkındaki efsanelerin ortak sonudur. Şahmaran ile tanışan ilk insanın ismi bazı kaynaklarda Belkıya olarak geçer. Bazı kaynaklarda isim Camşab olarak değişir. Kimi kaynaklarda ise Şahmaran'la ilk buluşan kişinin Lokman olduğu anlatılır.

"Şahmeran" 2020 tarihli. Murat Özdoğru

Şahmaran'ın Hikayesi

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, bir adam varmış. Bu adamın bir oğlu varmış. Bu oğlunu okumaya vermiş. Oğlan okuyamamış, geri gelmiş. Zamanla babası ölmüş. Bunlar oğlan, oğlanın karısı ve annesi üçü kalmışlar.

Çok fakirlermiş. Sadece iki eşekleri varmış. Oğlan bu eşekle gider odun getirir, geçimlerini bu şekilde sağlarlarmış.

Bir gün yine böyle arkadaşları ile oduna gidince, bir yağmur yağmış. Bu yağmurdan korunmak için bir mağaraya girmiş. Bu oğlanın adı Camsat'mış. Oğlan toprağı eşelemeye başlamış. Eşelerken mağarada Şahmaran'ın bal kuyusuna rastlamış. Yanındakilere bu balın hepsini götürmek için gidin kap getirin demiş.

Gitmişler ne kadar kap kacak varsa bulup getirmişler. Bütün balı yükledikten sonra Camsat'ı kuyudan çıkarmamışlar. Camsat, "Haydi beni de yukarı çekin" dediği zaman; "Çıkarmıyoruz, eğer seni çıkarırsak sen de bu bala ortak olacaksın, o yüzden başının çaresine bak" demişler.

Camsat feryat figan etse de sesini duyan olmamış. Kuyunun dibinde kala kalmış. Artık tüm ümidini kesmiş. Çünkü ne gelen varmış ne giden. Cebinde çivi gibi bir şey varmış. Yeri kaza kaza kendi sığacağı kadar bir yer açmış.

Diğer tarafa geçince ne görsün? Kocaman bir saray! İçine girip gezmeye başlamış. Yorulunca bir yerde uyuyakalmış. Uyanınca ne görsün? Dağ gibi kocaman kocaman yılanlar sıraya dizilmişler. Yarı yılan yarı adam şeklinde bir yılanı tahtta görünce küçük dilini yutmak üzereymiş. Bu yılan Camsat'ı görmüş.

- Ey insanoğlu ben senin yüzünden kaçtım, burada da mı buldun beni?

Camsat başından geçenleri anlatmış. Yılanların padişahı; "Sen burada kalacaksın" demiş.

Camsat'a büyük hürmet ve saygı göstermişler. İnsanoğlu korkmuş. Ne de olsa karşısındakiler yılanmış.

Camsat, Şahmaran'a demiş ki:

- Beni buradan çıkar.

- Senin buradan çıkışın benim ölümüm olur.

- Yahu nasıl olur?

- Öleceğim işte.

Bir iki gün böyle devam etmiş. Derken Camsat çok yalvarmış. Şahmeran bunun yalvarmasına artık dayanamamış ve demiş ki:

- Bak, senin buradan çıkışın benim ölümüm olur. Yalnız sana bir şey diyeceğim. Benim vasiyetim olsun. Kuyruk suyumu içme. Birinci suyumu hekime içir; ikinci suyumu padişaha içir; üçüncü suyumu kendin iç. O zaman on iki ilim sahibi olursun. Oradan yılanın birine emir vermiş:

- Bunu yeryüzüne çıkar.

Camsat yeryüzüne çıkar çıkmaz hemen balı alan adamları bulmaya gitmiş. O adamlar yörenin en zengin adamları olmuşlar. Camsat:

- Bu kadar parayı nereden buldunuz?

- Sana ne be. Oradan buradan bulduk işte.

- Yalancılar, siz falan yerde bal buldunuz onu satıp bu kadar zengin oldunuz deyince Camsat'a bağırıp çağırarak başlarından savmışlar.

O ara padişah çok hastalanmış. Hekimler demiş ki; "Padişahım derdinizin dermanı Şahmeran'ın kuyruk suyudur. Onu bulup içerseniz, iyileşirsiniz. Padişah sinirlenerek; "Ben nereden bileyim, nereden bulayım Şahmeran'ı" deyince hemen akıllı vezir yetişmiş padişahın imdadına.

- Merak etmeyin padişahım ben Şahmeran'ı göreni nasıl bulacağımı biliyorum. Şimdi büyükçe bir hamam yaptıralım ve herkesi oraya toplayalım. Çünkü Şahmeran'ı gören adamın vücudu bellidir. Onun da vücudunun belli bir kısmında yılan derisi peyda olmuştur.

Herkesi hamama toplamışlar. Tam vezirin önünde geçerken Camsat'ı tutmuşlar.

- Sen Şahmaran'ı görmüşsün

- Hayır, görmedim.

Ne yaptılarsa Camsat söylememiş. En sonunda

- Vurun kellesini, demişler.

Kellesinin vurulacağını anlayan Camsat, istemeyerek de olsa Şahmaran'ın yerini göstermiş. Padişahın askerleri hemencecik Camsat'ın söylediği yere gitmişler ve Şahmaran'ı öldürüp padişaha getirmişler. Kuyruk suyunu kaynatıp birinci suyu padişaha, ikinci suyu hekime vermişler. Üçüncü suyu da Camsat içmiş ve on iki ilim sahibi olmuş. Bir zaman sonra padişah ölmüş. Yerine Camsat geçmiş ve padişah olmuş. Bu masalımızda burada bitmiş. Şahmaran’ın ölümünden sonra tüm bilgilerin Camsap’a geçmesiyle Lokman Hekim efsanesi hayat bulmuştur. Efsaneye göre, Şahmaran'ın öldürüldüğünü bilmeyen yılanların bunu öğrendiğinde Tarsus'u istila edeceği rivayet edilir.

"Şahmeran" 1998 tarihli. Duralit üzeri yağlı boya. SERPİL AKYOL

Medusa ve Şahmaran benzerliği

Medusa ve Şahmeran. İki karakter de bedensel olarak yılan ve insanın bir tür birleşimi ve ikisi de nazara karşı bir simge. Medusa Yunan Kültürü’ne, Şahmaran ise Güney Doğu Anadolu, Mezopotamya Kültürü’ne ait bir efsane. Medusa ile Şahmaran arasındaki benzerlikleri daha net görebilmek için bu iki karakteri ayrı ayrı tanıyalım.

Medusa

Medusa ile ilgili olarak 3 farklı efsane var. Bu efsanelerden ikisi Medusa’yı çok güzel bir kızken bir ceza sonucu saçlarının her bir telinin yılan olduğu bir yaratığa dönüşmesi üzerine, bir tanesi ise Medusa’nın diğer üç kardeşiyle (Gorgolar) birlikte zaten birer yaratık olması yönünde.

Bir Yunan Mitolojisi Hikayesi: Medusa Efsanesi Nedir?
Yunan mitolojisinin en hüzünlü anlatılarından biri olan Medusa efsanesi,birbirinden farklı versiyonlara sahiptir. En fazla kabul gören hikâyeye göre,büyüleyici bir güzelliğe sahip olan Medusa, cezalandırılarak çirkin bir canavaradönüştürülmüştür. Bu içeriğimizde Medusa mitolojisine dair merak edi…
Medusa, Antonio Canova, 1804–06, The Metropolitan Museum of Art, New York 

Bu efsanelerden en bilineni şu şekilde. Deniz Tanrısı Poseidon, çok güzel bir kız olan ve saçlarıyla övünen Medusa’ya âşık olur ve ona Athena’ya adanmış bir tapınakta tecavüz eder. Bu durumu kendisine hakaret olarak kabul eden Athena’nın öfkesi Medusa’yı hedef alır ve kızı saçlarının her bir teli yılan olan, bakışlarıyla taşa çeviren bir yaratığa dönüştürür.

Diğer dönüşümün gerçekleştiği efsanede de olay Medusa ile Athena arasında gerçekleşir. Bu sefer Athena’nın Medusa’nın güzelliğini kıskanması ceza nedeni olarak gösterilmiştir.

Öyle veya böyle bir şekilde saçları yılan, bakışları ile taşa çeviren bir yaratığa dönüşen Medusa’nın sonu ünlü kahraman Perseus tarafından olur. Medusa’nın kafasını kesen Perseus, yaratığın yüzünü düşmanlarına göstererek onları taşa çevirir. Daha sonra bu kesik baş Athena’ya teslim edilir ve Athena, Medusa’nın kesik kafasını kalkanına yerleştirerek kendine bir koruma sistemi geliştirir.

Medusa’nın ölümü yeni mitolojik karakterlerin doğmasına neden olur. Ünlü kanatlı at Pegasus ve başka bir yaratık olan Khrysaor, Medusa’nın kesilen boynundan, Poseidon’un dölü olarak mit dünyasına doğmuş.

Ayrıca Medusa ile ilgili farklı bir detay daha mevcut: Perseus, Medusa’yı öldürdükten sonra yaradan akan kanı toplar. Bu kanın sol damardan akanı öldürücü bir zehir, sağ damardan akanı ise ölüyü bile diriltebilen bir ilaçtır. Üstelik, Medusa’nın tek bir saç teli bile bozgun yaratacak güçtedir.

Medusa’nın mitolojik hikayesi bu şekildedir. Bugün Antik Kentler’e baktığımızda birçoğunun girişinde veya içerisinde, lahitlerin üstünde, ‘Medusa Başı’ heykelleriyle veya kabartmalarıyla karşılaşmak mümkün. Bu, bir yerde nazardan korumak için alınmış bir önlem gibi. Tıpkı bugün bizim evlerimizde nazar boncuğu kullanmamız gibi. Bir yerde kötü gözle bakan taş kesilsin gibi bir anlam yüklenmiş.

Farklı Kültürlere Ait Mitolojilerde Şahmaran Anlatısı

Şahmaran, Mezopotamya’da doğmuş ve farklı şekillerde Hindistan’a kadar yayılmış bir efsane. Tıpkı Medusa’da olduğu gibi farklı anlatımları var.

Bugün özellikle Mardin’de Şahmaran bir simge haline gelmiş. Bakır tepsiler üzerine Şahmaran işlemeleri, cam boyama Şahmaran’lar muhteşem bir el işçiliğiyle işleniyor. Ayrıca ‘Dua-i Şahmeran’ diye bir dua mevcut. Şahmaran işlemeleri, evlerde nazardan korunmak amacıyla da bulunduruluyor.

Medusa ve Şahmaran Benzerlik Gösteriyor Mu?

İki farklı kültüre ait olan iki ayrı efsanevi karakteri, Medusa ile Şahmaran’ı yukarıda anlattıktan sonra gelelim ortak özelliklerine.

  • İki karakterde de bedensel olarak yılan ve insan türünün birleşimi görülüyor. Medusa’nın saçları yılan, Şahmeran’ın belden aşağısı yılandır.
  • İki karakterde bünyesinde hem zehirli hem şifalı olmak üzere iki çeşit kan taşımakta.
  • İki karakter de nazardan korunmak amacıyla kullanılıyor.
  • İki karakterin ölümünün ardından yeni efsaneler türemiş. Medusa’da Pegasus efsanesi, Şahmeran’da Lokman Hekim efsanesi. Her ne kadar Pegasus ile Lokman Hekim arasında bir bağ olmasa da, incelediğimiz iki karakter kendisinin ardından yeni bir şeyler bırakmış.
  • Bu ortak özelliklerden en çok ikincisi benim dikkatimi çekmekte. Onun haricinde tüm özelliklere bakıldığında kültürlerin birbirinden etkilendiğini ve her kültürün bu etkiye kendi yaşam biçimlerinden, kendi duygularından da bir şeyler katıp yeni karakterler yarattığını görüyoruz.
  • Büyük İskender farklı inanışlardaki tanrıları Yunan Tanrılarının farklı formları olduğuna inanmış. Örnek verecek olursak, Mısır Tanrısı Amon’u Zeus’un farklı bir formu olarak görmüş. Daha sonraları Romalılar Osiris’i Dionysus’a, Horus’u Apollon’a denk tutmuşlar. Kim bilir belki Şahmeran’da Medusa’nın farklı bir formudur.
  • Ayrıca Hekim Tanrı Asklepios sayesinde Tıp bilimiyle özdeşleşen yılan bu iki efsanede de karşımıza çıkıp, kendini gene bu alanda bir şekilde belli etmekte.