Boboli Bahçeleri: Çevresel Sanatın Nirvanası
Keşif

Boboli Bahçeleri: Çevresel Sanatın Nirvanası

sanatperver Admin
sanatperver Admin

İtalya’nın zarif kenti Floransa’da bulunan Boboli Bahçeleri, dönemin en ihtişamlı Rönesans yapısı olan Pitti Sarayı’nın arkasında bulunur. İtalya gezinizde rotanızı Pitti Sarayı ve Boboli Bahçeleri’ne çevirmek istiyorsanız buraya tam bir gününüzü ayırmanız gerekiyor. Meşhur Arno nehrinin güneyinde konumlanan Pitti Sarayı, 1458 yılında Luca Pitti tarafından inşa ediliyor. 1549 yılına gelindiğinde saray Medici ailesi tarafından satın alınıyor. Bu tarihten sonra burası İtalya’nın en önemli yönetim merkezlerinden biri haline geliyor. Bu nedenle günümüzde Floransa’nın en geniş sanat galerisi Pitti Sarayı’nda bulunuyor. Sarayın “arka bahçesi” Boboli’nin tanıtımını yapmadan önce gelin hep birlikte dönemin bahçe sanatı anlayışına bakalım.

İlginizi çekebilir: Empresyonizm’in Öncüsü Cladue Monet ve Giverny’deki Evi

Rönesans Bahçe Sanatı Nedir?

İnsanlık tarihinde bahçeler ilk defa antik Yunan döneminde insan ruhuna hitap eden bir tarzda düzenlenmişti. Dönemin zengin Romalıları ise bahçelerini tasarlarken antik Yunan’ın bahçelerinden ilham almıştı. 14. yüzyılın sonlarında İtalya’nın ekonomi, kültür ve sanat başkenti Floransa’da Rönesans doğmaya başladı. Rönesans döneminde İtalyan peyzaj sanatı doruk noktasına ulaştı. Floransa’da peyzaj geleneğinin başlamasında Medici ailesinin büyük bir rolü olmuştu. Floransa’nın pek çok Rönesans yapısı ve bahçesi bu dönemde yapılmıştı. Medici ailesi için bu bahçeler; edebiyat, tarih ve sanat çalışmalarının gerçekleştirildiği bir okul işlevi görmekteydi. Gerçekten de Rönesans’ın ünlü sanatçıları bu bahçelerde yetişmişti. Bu devrin en çarpıcı bahçe tasarımları arasında; Villa Medici, Villa D’Este, Villa Caprarola, Villa Caponi ve Pitti Sarayı’nın bahçesi Boboli bulunur. Bu bahçeler arasında en muhteşem olanı ise hiç kuşkusuz Boboli’dir.

Boboli Bahçeleri: Bir Bahçeden Daha Fazlası

Her köşesi sürprizlerle dolu bir bahçe düşünün… Boboli Bahçesi, dairesel meydanları ve bu meydanlardan uzanan yollarıyla Barok tarzın öncüsü kabul edilir. Pitti Sarayı’nı arkalayan bu muhteşem bahçe hafif eğimli bir arazi üzerine kuruludur. 1549 yılında yapımına başlanan bahçe tam 300 yıl sonra tamamlanır. Medici saltanı boyunca ise 4 farklı mimar bahçenin yapımı için çalışır. Buradaki bitkileri sulamak için ise Arno nehri yakınlarında bir kanal inşa edilir.

Antik ve Rönesans Heykelleriyle Dolu Gerçek Bir Açık Hava Müzesi

Pitti Sarayı’nı kucaklayan Boboli Bahçeleri Floransa’nın en büyük açık hava müzesi olarak kabul ediliyor. Bahçeye adımınızı atar atmaz sizi asırlık meşe ağaçları, heykeller, çeşmeler ve yapay mağaralar karşılıyor. Pitti Sarayı’nın Cortile dell’Ammannati olarak bilinen avlusunu geçtikten hemen sonra çok sayıda heykelle süslenmiş enginar çeşmesi karşınıza çıkıyor. Bu çeşmeye, şekli nedeniyle enginar ismi verilmiş. Enginar çeşmesini geçtikten sonra sarayın hemen arkasında amfi tiyatro ile karşılaşıyorsunuz. Hiç kuşkusuz buranın en görkemli yapısı at nalı şeklinde tasarlanmış olan bu amfi tiyatrodur. Amfi tiyatronun hemen yukarısında ise bahçeye açılan bölgede Neptün Çeşmesi’ni buluyorsunuz. 16. yüzyılın sonlarında Bernardo Buontalenti tarafından tasarlanan yapay mağara Grotta Grande’de Boboli Bahçelerinde görmeniz gereken önemli noktalardan. İçte ve dışta sarkıtlarla dekore edilen ve çeşitli bitkilerle donatılmış olan bu mağara, Mannerist heykellerin dikkat çekici örnekleriyle süslenmiş üç bölüme ayrılmıştır.

İlginizi çekebilir: Gurmelerin Fransa’daki Adresi: Loire Vadisi

Dünya Saraylarına İlham Veren Bir Prototip

Boboli bahçeleri, heykelleri, bitkileri ve dairesel meydanlarıyla başta Versailles olmak üzere birçok Avrupa Kraliyet bahçesinin ilhamı olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’nda Batı etkisi, 18. yüzyıl sonunda özellikle III. Selim döneminden itibaren hız kazanmıştı. Bu dönemden sonra İmparatorluğun ileri gelen devlet adamlarının köşkleri ve padişahların sarayları, Rönesans ve Barok akımlarının etkisinde düzenlenmeye başlar. 19. Yüzyıla gelindiğinde geleneksel Türk bahçeleri, yerini estetiğin ve gösterişin hâkim olduğu Batı tarzında tasarlanan bahçelere bırakıyor. İstanbul’da bulunan Beylerbeyi ve Yıldız Sarayları’nın bahçeleri de dillere destan olan Boboli bahçesinden esinlenilerek tasarlanıyor.

Yeşil mimarinin muhteşem bir örneği olan Boboli bahçeleri, yazın Floransa güneşinden kaçmak için harika bir sığınak olarak kabul ediliyor. Sonbaharda ise sarı, kırmızı ve kahverengi tonlarına bürünen bu bahçe, İtalya gezinizde mutlaka uğramanız gereken bir lokasyon.