Empresyonizm’in Öncüsü Cladue Monet ve Giverny’deki Evi
Keşif

Empresyonizm’in Öncüsü Cladue Monet ve Giverny’deki Evi

Ayşe Aycan Arıcan
Ayşe Aycan Arıcan

Cladue Monet, empresyonist akımın öncülerinden biri olarak biliniyor. Genellikle manzara resimleri üzerine yoğunlaşan ressamın eserlerini nerede hayata geçirdiğini öğrenmek istemez misiniz? Bu yazımızda Cladue Monet’in Paris’te konumlanan Giverny’deki evini anlatacağız. Tablolarda resmedilen o muhteşem nilüferlerin sırrını da keşfetmiş olacaksınız. Dilerseniz gelin başlayalım. Öncelikle Cladue Monet kimdir ve empresyonist akıma nereden merak salmış incelemeye başlayalım.

İlgili içerik: Sanat Akımları Nelerdir? Akımlar ve Sanatçılar Hakkında

Cladue Monet Kimdir?

Cladue Monet Adolphe ve Justine-Louise Monet’in çocuğu olarak 1840 yılında Paris’te dünyaya gözlerini açtı. 1845 yılında Normandiya’daki La-Havre bölgesinde taşındı. 1851 yılının nisan ayında burada ortaokula başlayarak, Eugene Boudin’le tanışması da hayatında dönüm noktası oldu. Boudin Monet’e yağlı boya kullanmayı ve açık ortamlarda resim yapma tekniğini öğretti. Louvre Müzesi’ni ziyaret etmek için Paris’e geldiğinde de o dönemlerde isim yapmış pek çok ressamın eski ustaları taklit ettiğine şahit oldu. Bu sebeple de bir pencerenin yanında oturup sadece gördüklerini resmetmek istemedi. Araç gereçlerini yanına alıp dışarıda resim yapmayı ve gördüklerini izlenimci yorumlarıyla süslemeyi tercih etti.  Monet 1862’de Paris’te Charles Gleyre’nin öğrencisiyken, üniversitedeki geleneksel resim anlayışının kendisine uymadığını fark etti. Aynı dönemlerde Pierre –Auguste Renoir, Frederic Bazille ve Alfred Sısley gibi ressamlarla tanıştı. Hep beraber resme dair yeni yaklaşımlar geliştirdiler. Işığın havada yarattığı etkiyi resme parçalanmış renkler halinde sarı fırça darbeleriyle aktardılar. Bu akım sonrasında empresyonizm ismiyle anılmaya başlandı.

İlgili içerik: 9 Maddede Empresyonizm Nedir?

Monet’in Giverny’deki Evi

Cladue Monet’in kim olduğunu ve empresyonizm akıma nereden merak saldığını yukarıda anlattık. Şimdi tablolarını resmettiği ve gezenlerde adeta bir cennet havası yaratan evini incelemeye geçebiliriz. Öncelikle Monet’in Giverny’deki evine ne zaman gidebileceğinizden bahsedelim.

Monet’in Evine Ne Zaman Gidilir?

Monet’in evine ne zaman gidilir ya da Monet’in evine gitmek için en doğru mevsim hangisi diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. Öncelikle empresyonizmin öncüdü Cladue Monet’in Giverny’deki evi müze gibi hizmet verdiğini bilmelisiniz. Mart ayının başından Kasım ayının sonuna kadar 09.00 ve 18.00 saatleri arasında bu muhteşem evi ziyaret edebilir ve eşsiz bir sanat yolculuğu yapabilirsiniz. Ancak Monet’in evinden tam anlamıyla keyif almak ve bahçedeki o benzersiz doğanın tadına varmak istiyorsanız haziran ve ağustos aylarında gitmenizi önerebiliriz.

Monet’in Evine Nasıl Gidilir?

Monet’in evine nasıl gidilir? Diye sorduğunuzda karşınıza iki seçenek belirecek. En Paris’e bağlı Giverny kasabasında konumlandığı için merkeze de 80 km. uzaklıkta yer alıyor. Buraya ulaşmak için en konforlu seçenek özel aracınızla gelmek olsa da, arabası olmayanlara göre de alternatifler mevcut. Trenle ulaşım seçeneği hem rahat hem de Giverny köyünün güzelliklerini daha iyi deneyimlemeniz adına bir fırsat olarak düşünebilirsiniz. Bu sebeple rotanızı Paris’in Saint Lazara garına çevirmenizi öneriyoruz. Gişedeki otomatlardan Normandiya Vernon bölgesine bilet aldıktan sonra yolcuğunuz yaklaşık 40-50 dakika arası sürecek. Yol boyunca çevrenin doğayla iç içe harmanlanmasına canlı canlı şahit olacak ve zamanın nasıl geçtiğini de anlamayacaksınız. Trenden indikten sonra kendinizi sakin ve yeşilliklerle süslü bir köyde hissedeceğiniz, son derece mütevazi görünümlü köy evleriyle donatılmış yolda gene 30-40 dakika yürümeniz gerekecek. Buranın ayrıca bir yazı konusu olduğunu da belirtmeden geçmek istemiyoruz. Çünkü bu yolda yürürken insanların cennette yaşadıklarını düşünüp iç geçireceksiniz. Ayrıca köy yoluna girmeden önce Seine Nehri’nin Normandiya’ya dökülen kısmını göreceğiniz köprüden geçeceksiniz. Dilerseniz burada fotoğraf da çekebilirsiniz. Çiçeklerle donatılmış ince uzun bir yola girdiğinizde de Monet’in evine geldiğinizi anlayacaksınız.

Monet’in Evinde Benzersiz Bir Sanat Yolculuğu

Monet’in evine geldiğinizde girişte uzunca bir kuyrukla karşılaşabilirsiniz. Çünkü Paris’e gelen turistlerin çoğunluğu bu muhteşem evi görmeden dönmeyi tercih etmiyor. Ayrıca burası Normandiya bölgesinde Le- Mont Saint Michel’den sonra en çok ziyaret edilen yer olma özelliği taşıyor. Eğer girişte beklemek istemiyorsanız, biletinizi web sitesi üzerinden online alabilirsiniz.

Kuyruğu geçip biletinizi alınca karşınızda evin planını anlatan bir kroki göreceksiniz. O krokinin hemen yanında bulunan merdivenlerden aşağıya inerek Monet’in bahçesine giriş yapacaksınız. Bahçenin sol tarafından aşağı kısmında tavukların ve civcivlerin yaşadığı ve sesleriyle ortamı ısıttığı kümes yer alıyor. Sağ taraftan düz ilerlediğinizde Monet’in evinin verandasına rahatlıkla çıkabilirsiniz. Kapıdaki güvenlik kontrolünü geçip, içeri girdiğinizde sol tarafta duvarları Monet’in tablolarıyla dolu bir odaya girecek, burada sanatçının eserlerini kendi evinde yakından inceleme fırsatı elde edeceksiniz. Odayı gezdikten sonra merdivenlerden üst kata çıktığınızda, evin penceresinden o cennetimsi bahçenin panoramik bir görüntü oluşturduğuna şahit olacaksınız. Pencere önünden fotoğraf makinenizle bahçe manzarasını kadrajlayabilirsiniz. Koridordan düz devam ettiğinizde de karşınızda Monet’in yatak odası belirecek. Odanın hemen yanında bulunan merdivenlerden aşağıya inerek yeniden bahçe kapısına çıkacaksınız. Yeşilliklerin içinden geçtiğinizde, bahçenin arka tarafında kurulan küçük bir tünelden Cladue Monet’in tablolarını süsleyen o meşhur nilüferlerin sırrını keşfedeceksiniz.

Cladue Monet Nilüferlerinin Sırrı

Monet’in evinin alt kısmında yer alan gölette dizi halinde yuvarlak biçimde sıralanmış nilüferler ziyaretçilerin gözlerini kamaştırıyor. Üstelik göletin üzerine kurulan köprüler de manzara fotoğrafçıları için enfes bir malzeme sunuyor. Göletteki nilüferleri farklı açılardan kadrajlamanıza imkân sağlanıyor. Ayrıca burada kendiniz ve sevdiklerinizle birlikte de fotoğraflar çektirip ölümsüz anılar biriktirebilirsiniz. Göletin etrafında gezerken kendinizi Monet’in tablolarından fırlamış gibi hissetmemeniz neredeyse imkânsız. Monet’in evine gidecekseniz, dönmek istemeyeceğinizi şimdiden bilmeniz gerekiyor. Bu sebeple sabahın erken saatlerinde yola çıkmanızı orada günü dolu dolu geçirmenizi öneriyoruz.