Japon Sanatına Yakından Bakış: Ukiyo-e Nedir?
Sanat

Japon Sanatına Yakından Bakış: Ukiyo-e Nedir?

sanatperver Admin
sanatperver Admin

Ukiyo-e, ülkeler arasında ticaretin canlanmasıyla birlikte Avrupa’ya oradan da Amerika’ya uzanan Japon sanatının ilk türlerinden biridir. Bu sanatın Batı üzerindeki etkisi Japonizm olarak bilinir ve hızla sanatçıları etkilemeye başlar. İzlenimcilik, Art Nouveau ve Modernizm sanat akımlarını derinden etkileyecek olan Ukiyo-e, tam üç yüz yıl boyunca ünlü sanatçıların ilham kaynağı olur.

İlgili içerik: Hokusai Esintili Reklam Filmi ile 2020 Tokyo Yaz Olimpiyatları Başlıyor!

Ukiyo-e Nedir?

Geleneksel Japon resim sanatı Ukiyo- e, Japonya’nın ilk modern dönemi olarak bilinen Edo döneminde ortaya çıkar. 1672 yılında Hishikawa Moronobu’nun tahta kalıplar üzerinde yaptığı resimler, kısa sürede popüler bir halk sanatına dönüşür. Bu resimler kimilerine göre “yüzen dünyanın resimleri” kimilerine göre ise “fani dünya resimleri”dir. 20. yüzyılın başına kadar gündemden düşmeyen Ukiyo-e, adeta bir sanat akımına dönüşür. Ukiyo-e ne demek sorusunun en kısa cevabı hayatın duyusal özelliklerinin tahta baskılara aktarılmasıdır. Geleneksel resim sanatının başlıca konuları arasında; erotik resimler, güzel kadınlar, Fuji dağı, Kabuki Tiyatrosu ve oyuncuları, günlük yaşamdan kesitler, sumo güreşleri ve mitolojik sahneler bulunur.

Ukiyo-e Nasıl Yapılır?

Japonya’da baskı sanatı, ilk başlarda bir tür tanıtım aracı olarak kullanılır. Özellikle dinsel alanda propaganda aracı olan baskılar, zamanla her alanda etkileri görülen bir teknik uygulama haline gelir. Japonya’da bilinen en eski ahşap baskı, Budist rahiplerin 868 yılında yaptığı “Diamond Sutra Öğretisi” isimli kitaptır. Rahipler, Budizm’i yaymak için ahşap baskı tekniğini yüzyıllar boyunca kullanır. Bu ise tekniğin sürekli gelişmesine neden olur. 16. yüzyıla gelindiğinde Edo’da (Tokyo) Tokugawa Şogunluğu ülkede siyasal bir birlik sağlar. Uluslararası ilişkiler durma noktası gelir ve Japonya kendi içine kapanır. Japonya sanatı artık kendi kültürel dinamiklerinden beslenecektir. Daha önce kitap metinleri ve resimlerinde kullanılan ahşap baskılar, tekrar değer kazanır. Ahşap kalıp üzerine yapılan resimlerin çoğaltılması kolay ve ucuz bir yöntemdir. Bu da Edo döneminde Japon halkının Ukiyo-e sanatını kolaylıkla benimsemesine neden olur. Artık ahşap baskı üzerine yapılan renkli resimler, orta ve üst sınıfın vazgeçilmez zevkleri arasındadır.

Sıra Dışı ve Tutkulu Bir Sanatçı: Katsushika Hokusai

Katsushika Hokusai, Japon baskı sanatının en başarılı temsilcisi olarak kabul edilir. Batılı sanatçıların da yakından tanıdığı Hokusai, Japon halkının geleneksel yaşam biçimini eserlerinde çarpıcı bir şekilde işler. “36 Fuji Dağı Manzarası” isimli çalışması onu dünyaca üne kavuşturur. Hokusai, seriyi ilk yayınladığında kısa bir sürede büyük beğeni toplar. Bunun üzerine seriye 10 tahta baskı resim daha ekler. 46 baskı arasında en ünlüsü ise “Kanagawa Açıklarında Büyük Dalga” olarak bilinen resimdir. Serinin diğer parçalarında olduğu gibi eserin arka planında Fuji Dağı vardır. Okinami olarak adlandırılan açık deniz dalgalarının tehdit ettiği tekneler ise ön plandadır. Bu eserin en dikkat çekici özelliği dalgaların pençe şeklinde kırılmasıdır. Doğanın etkileyici gücü ve insanlığın zayıflığı muhteşem bir şekilde sembolize edilir. Kanagawa Açıklarında Büyük Dalga’nın Japonya dışındaki orijinal baskıları, Metropolitan Museum of Art (New York) ve British Museum (Londra)’un koleksiyonlarında yer almaktadır.

Batı Sanatında Ukiyo-e

Ukiyo-e sanatı Avrupa’ya, Japonya’dan ithal edilen ürünlerle birlikte girer. İthal edilen ürünlerin ambalaj kağıdında görülen Ukiyo-e, özellikle Fransız ve İngiliz sanatçıların ilgisini çeker. Paris’teki bazı sanat tacirlerinin bu resimleri hayal edilemeyecek fiyatlara satması, Avrupa’da yeni bir akımın doğmasına neden olur. Bu yoğun ilgiden dolayı Ukiyo-e akımı, 20. yüzyıla kadar Japonizm olarak tanımlanır. Japonizmden ilk etkilenen ressam empresyonizmin başarılı temsilcisi Edouart Manet’dir. Özellikle “DemirYolu” isimli eseri, Ukiyo-e’den büyük oranda etkilendiğinin çarpıcı bir göstergesidir. Sadece Manet değil Van Gogh ve Klimt gibi çoğu ünlü sanatçı Japonya’nın renkli ahşap baskı sanatından oldukça etkilenir. Ukiyo-e, Van Gohg’un en temel ilham kaynaklarından biri olur. Öyle ki bu sanatı en tutkulu koleksiyonerlerinden biri kendisidir. 500 parçadan daha fazla olan Gogh’un koleksiyonu, Van Gogh Müzesi’nin çalışmalarıyla dijital ortama aktarılmış durumda.

Kaynak: The Metropolitan Museum of Art, The Art Story