Harry Potter Filmlerinin Sevilmesinin 7 Nedeni
Eğlence

Harry Potter Filmlerinin Sevilmesinin 7 Nedeni

Ayşe Aycan Arıcan
Ayşe Aycan Arıcan

Harry Potter film serisinin 2001 ve 2011 yılları arasında dünyada pek çok ülkede izlenme rekorları kırdığını hepimiz biliyoruz. J.K Rowling’in aynı adlı kitaplarından uyarlanan film serisi başta çocuk filmi gibi gözükse de her yaştan izleyiciye hitap ediyordu. İlk filmden son filme kadar özellikle altın üçlü şeklinde anılan Harry, Ron ve Hermione çok sevildi. Filmin tekrarları halen ülkemizde yayınlanıyor. Yayınlandığı günlerde de izleyici kitlesi tarafından oldukça ilgi görüyor. Peki Harry Potter filmlerinin bu kadar çok sevilmesinin sebepleri neler? İsterseniz maddeler halinde ele almaya başlayalım.

Dikkat! Bu içerik spoiler içermektedir.

Tea time
Photo by Madalyn Cox / Unsplash

1- Her Yaştan İzleyiciye Hitap Etmesi

Yukarıda da belirttiğimiz gibi Harry Potter film serisi çocuk, genç ve yetişkin olmak üzere her yaştan kesime hitap ediyordu. Fantastik öğeler içermesi ve büyülü dünyanın kapılarını aralaması sebebiyle genellikle çocuk izleyicilerin ilgisini çekiyordu. Açığa çıkmamış sırlar ve bulunmayı bekleyen saklı nesneler de genç nesilde merak uyandırıyordu. Snape’in yıllar boyunca gizliden gizliye Harry’i koruması ve Voldemort’un ruhunu 7 parça hortkuluğa ayırması bunun en canlı örnekleri olarak gösterilebilir.

2- 10 Sene Boyunca Kadronun Değişmemesi

Seri halinde çekilen filmlerde kadroda değişiklikler meydana gelmesi çok olasıdır. Ancak çekimleri 10 yıl süren Harry Potter serisinde ilk filmden son filme kadar kemik kadro devamlılık sağladı. Bir dönem Hermione Granger karakterine hayat veren Emma Watson’un ayrılmak istediğine dair söylentiler çıkmış olsa da bu haberler sadece lafta kaldı. Ana karakterlerden Harry’e hayat veren Daniel Raddclife, Ron’u canlandıran Rupert Grint ile Hermione’yi oynayan Emma Watson resmen Harry Potter’ın setinde büyüdü. Üstelik kadroda Helena Bonham Carter, Gary Oldman, Maggie Smith, Jason Isaacs ve “Snape” rolüyle izleyicilerin gönlünde taht kuran ve 5 sene önce yaşamını yitiren Alan Rickman ile geçtiğimiz günlerde kanserden kaybettiğimiz Helen Mccory gibi usta oyunculara yer verilmesi de yapımın kalitesini gözler önüne seren unsurlar arasında öne çıkıyor.

Harry potter owl close up :-)
Photo by Frida Bredesen / Unsplash

3- Film Müziklerinin Başarılı Olması

Harry Potter’ın filmlerinin sevilmesinin 7 nedeninden biri de şüphesiz film müziklerinin başarılı olmasıdır. Filmin başlangıç müziği seyircilerinde adeta peron 9/3 çeyrek peronundan kalkan trene Hogwarts’a yolculuk etmek üzere binmiş hissi uyandırıyordu. Bunun dışında quiditch maçında, Diagon yolunda ve Gringotts bankasında çalan müzikler de seyirciyi son derece cezbediyordu. Ayrıca müzikler filmin uyarlandığı kitaplarla da özdeşleşiyordu.

4- Duygusal ve Şaşırtıcı Sahnelere Yer Verilmesi

Harry Potter fantastik bir film olduğu kadar, izleyenleri ağlatacak derecede etki bırakan duygusal sahneleriyle de dikkat çekiyordu. 4.filmde Cedric Diggory’un ölümünden sonra 5.filmde Harry’nin vaftiz babasını canlandıran Sirius Black’in ölümü seyircileri oldukça üzmüştü. Ayrıca 6.filmde Dumbledore’un Snape tarafından öldürülmesi pek çok izleyiciyi kızdırırken, son filmde Snape’in aslında bunu ortak bir planlama doğrultusunda gerçekleştirdiğini görünce de şok olmuştuk. Üstelik Snape’in yıllardan beri Harry’nin annesi Lily’e âşık olmasıyla birlikte Voldemort’un yılanı tarafından acı bir şekilde öldürülmesi de seyirciyi ağlatmıştı. Malfoy ailesine hizmet etmekle yükümlü olan ev cini Dobby’i de unutmamak gerekiyor. Serinin başından beri Harry’e yardım etmeye çalışan Dobby, Ölüm Yadigârları Bölüm 1’in sonunda yine Harry ve arkadaşlarını kurtarmak uğruna Bellatrix tarafından öldürülmüş ve izleyicilerin gözyaşlarına boğulmasına sebep olmuştu.

Photo by Rhii Photography / Unsplash

5- Arkadaşlık ve Dostluk Kavramlarının Ön Planda Olması

Harry karakterinin ailesinin ölümünden sonra ona pek de sevgi göstermeyen teyzesi, eniştesi ve kuzeniyle yaşadığını biliyoruz. Onlarda göremediği sevgiyi Hogwarts ekspresinde tanıştığı Ron ve Hermione’de bulduğunu söyleyebiliriz. İlk filmden son filme kadar her zorluğun altından birlikte kalkıp, en sonunda da Voldemort’un hortkuluklarını bulup onu tamamen yok etmeyi başardılar. Hortkuluk bulma sürecinde yaşadıkları kaçak hayatı, kılık değiştirip Gringots’a girmeleri ve ormanda kamp yapmaları da göz ardı edilemez. Özellikle Hermione muggle doğumlu olmasına rağmen o keskin zekâsı sayesinde üçlüyü her belanın eşiğinden kurtarmayı başarmıştı.

Photo by Rhii Photography / Unsplash

6- Renkli Karakterlere Yer Verilmesi

Harry Potter filmi gizemli ve kötücül karakterleriyle olduğu kadar renkli karakterleriyle de dikkatleri üzerine çekiyordu. Kızıl saçlarıyla öne çıkan Weasley ailesi üyelerinin her biri birbirinden eğlenceliydi. Özellikle şakacı karakterleriyle beğeniyi toplayan George ve Fred ikizleri tüm serilerde izleyenleri güldürüyordu. Ayrıca seride hayatta kalan tek iyi baba figürüyle izleyenlerden tam puan alan Arthur Weasley’de efsane karakterler arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra 5.filmde kadroya dâhil olan ve kirli saçlarıyla adından söz ettiren Luna Lovegood karakterini de unutmamak gerekiyor. Luna küçükken annesinin ölümüne şahit olduğu için Harry ile birlikte testralleri görebilme yeteneğine sahipti. Harry, yıllar sonra kızına Luna’nın adını vermişti.

Photo by Toa Heftiba / Unsplash

7- Film Çekimlerinin Göz Alıcı Mekânlarda Gerçekleşmesi

Harry Potter film serisinin Londra’daki Warner Bross stüdyolarında çekildiğini pek çoğumuz biliyoruz. Filmin seti günümüzde Harry Potter Müzesi adıyla hizmet veriyor ve oldukça da yoğun ziyaretçi ağırlıyor. Set, büyük salon, sergi salonu, zehirli sanatlar sınıfı, Dumbledore’un odası, Umbridge’in odası, platform 9/3 çeyrek ve diagon yolu şeklinde bölümlere ayrılıyor. Stüdyo turu gerçekleştirmek isterseniz Londra’dan şahsi aracınızla, otobüsle ya da trenle sete 1 saatin sonunda ulaşım sağlayabilirsiniz.

Photo by Jules Marvin Eguilos / Unsplash