Mandala Nedir? Tarihi, Sembolleri ve Kullanım Alanları
Hobi

Mandala Nedir? Tarihi, Sembolleri ve Kullanım Alanları

sanatperver Admin
sanatperver Admin

Mandala, evrenin mistik merkezini sembolize eden şekillere verilen bir isimdir. Kelime, köken olarak Sanskritçeden gelir ve “enerjiyi tutan kap” anlamında kullanılır.  İsmini son yıllarda duymuş olsak da aslında tarihi geçmişi 40.000 yıl öncesine dayanıyor. Mandala motiflerinin ilk örnekleri mağara duvarlarında görülüyor. Bu şekiller çoğunlukla daire formunda kullanılmıştır. Bugün Hindistan sınırlarında olan bu mağaralarda, eski insanlar hayatlarında olmasını istedikleri şeyleri daire içine almışlardı. Bu durum manyetik çekim gücüne olan inanışın çok eski tarihlere dayandığının en somut kanıtıdır. Hindu ve Budist kültürlerinde mandalanın dairesel tasarımı, yaşamdaki her şeyin bağlantılı olduğu ve evrenin sonsuzluğu fikrini temsil ediyor. Aynı zamanda bu sanatın bireylerin ruhsal yolculuğu olduğu düşünülüyor. Pek çok tarihçi, mandalanın sözlü iletişim döneminden önce kullanılan bir dua sanatı olduğunu düşünmektedir. Dua için kullanılan daireler, evrenin ve insanın bütünlüğünü temsil eder. Dairenin bir ucu sonsuzluğa diğer ucu ise insan aklına bedenine ulaşır.

İlgili içerik: Hint Mitolojisi Tanrıları ve Hikayeleri

Mandala Çeşitleri

Mandala çalışmalarını, mistik ve geometrik olmak üzere iki ayrı başlık altında incelemek mümkün. Mistik mandala yapımında sembolik olarak metafizik ve manevi yönü güçlü formlar kullanılır. Bu formlar kültürel kodlar ve inanışlar üzerinden şekillenir. Geometrik mandala da ise kültürel kodlardan ziyade çeşitli geometrik formlar kullanılır. Mistik mandala daha çok resim görüntüsündeyken, geometrik olan desen formundadır. Her iki çeşidinde de esas amaç ruhsal dinginliğe ulaşmaktadır.

Dünyanın En Eski Meditasyon Araçlarından Biri

Mandala, tek bir merkez etrafında toplanan diyagramlardan oluştuğu için düşünsel bir ritüel olarak kabul edilir. Bu nedenle yüz yıllar boyunca meditasyon nesnesi olarak kullanılmıştır. Özellikle Tibetli rahipler mandalayı spiritüel gelişimlerinin bir parçası olarak görürler. Onlar için mandala, beynin farklı bilinç düzeylerini teker teker geçerek içe doğru yapılan bir yolculuktur. Bu meditasyon geleneği günümüzde hala Tibetli rahipler tarafından devam ettiriliyor. Kum ve taş gibi çeşitli materyallerden yapılan mandalalar, merkezdeki en küçük dairenin etrafına çeşitli desen ve çizimler eklenerek büyütülüyor. Bu devasa meditasyon araçlarının yapımı günler hatta haftalar boyunca sürebiliyor. Yapımı tamamlandığında ise rahipler bu dairenin etrafında şarkı söylüyor. Daha sonra ise mandala deseni bozularak, kumları bir kavanozun içine dolduruluyor. Rahipler böylece düşünsel ritüellerini yerine getirerek hakikate ilişkin aydınlanmaya ulaşıyor.

İlgili içerik: Sembolizme Yakından Bakış: Spiritüel Semboller ve Anlamları Nelerdir?

Mandalanın Günlük Hayattaki Yeri

Mandala insanlık tarihi kadar eski olan bir çizim tekniğidir. Bu çizim tekniği dünyayı ve varoluşu farklı desenlerle anlatıyor. Bu nedenle günlük hayatımızda aslında mandalayla sıkça karşılaşıyoruz. Türk kültüründe; tezhip ve çini sanatında, cami kubbelerinde, dantel motiflerinde ve giyimde sıkça kullanıldığı görülüyor.

Mandala Üzerine Güncel Yaklaşımlar

Mandala özellikle son yıllarda bir terapi yöntemi olarak popülerliğini artırmaya başladı. Yapılan bilimsel çalışmalar, kullanılan geometrik formların diğer çizim türlerine göre zihni daha fazla rahatlattığını gösteriyor. Mandalayı renklendirme gibi basit görünen bir eylemin dahi stres seviyesini çarpıcı bir şekilde azalttığı biliniyor. Birçok klinik çalışma, bu sanatın bağışıklık sistemini güçlendirme, depresyonu ve vücut ağrılarını hafifletme, kan basıncını düşürme ve sağlıklı uykuyu teşvik etme amacıyla kullanılabileceğini göstermiştir. Örneğin St. Catherine Üniversitesi’nde yapılan bir deneyde, düzenli olarak mandala renklendirmenin kan basıncını dengelediği gibi hücre yaşlanmasının da önüne geçtiği kanıtlanmıştır. Dünya genelinde sürekli artış gösteren mandala trendi son yıllarda yayıncıların da dikkatini çekmiş durumda. Bu nedenle artık hemen her kitapçıda hem çocuklar hem de yetişkinler için boyama kitapları var. Hangi rengi kullanacağınızı düşünmeden yapacağınız boyama etkinliği; sabırlı olmanıza, odak sürenizi artırmanıza, sakinleşmenize ve iç dünyanızla bağlantı kurmanıza yardımcı olacak.