Japon Kültürüne Yakından Bakış: Kintsugi Felsefesi Nedir?

Japon kültürü, her daim başka kültürleri de etkilemiş ve etkilemeye devam eden kadim geleneklerin bir bütünüdür. Bu içeriğimizde Kintsugi felsefesini yakından inceleyeceğiz. Keyifli okumalar.

Wabi ve Sabi'nin Kusursuz Birleşimi: Kintsugi

Kintsugi eski bir Japon felsefesidir. Amacı kırılan nesneyi eskisinden daha güzel ve işlevli hale getirmektir. Kırılmanın aslında bir bozulma bir yok olma değil; yeni bir var oluş biçimi olduğunu savunmaktadır. Ağırlıklı olarak seramik objelere uygulanmaktadır. Bu felsefe bazı kaynaklarda "Kintsukuroi" olarak da geçmektedir.

Kintsugi sanatı olarak da geçen bu işlem Budist öğretisinden türetilen Wabi-Sabi anlayışına dayanmaktadır. Wabi-Sabi öğretisinin en güzel örneklerinden biri olarak bilinir. Wabi sade şıklık, Sabi ise kusurlardan keyif almak anlamına gelmektedir. İki sözcük birleştiğinde ise ‘kusurlu güzellik’ tanımı karşımıza çıkmaktadır. Bu anlayışın temelinde kusurları benimseme yatar. Aslında birçoğumuzun hayatında yaptığı gibi; sorunları ya da hatalı olanı görmezden gelerek baskılamak yerine onun varlığını kabul edip onu güzelleştirmekle özdeşleştirilebilir bu anlayış. Kusursuzluk takıntısını yaşama empoze etmenin çok zor olduğunu; hiçbir şeyin muntazam, simetrik ya da düzenli olmadığını savunur. Kintsugi bu anlayışı benimseme ve eyleme geçme halidir.

Bu içerik ilginizi çekebilir: Japon Sanatına Yakından Bakış: Ukiyo-e Nedir?

Kintsugi Ortaya Nasıl Çıkmıştır?

Kintsugi’nin ortaya çıkışı 15.yy’a dayanmaktadır. Üstelik günümüzde de karşımıza çıkabilecek basit bir olayla. Çok sevdiği çaydanlığı kırılan Japon bir komutan bu çaydanlığın tamir edilmesi için emir verir. Çaydanlık geri geldiğinde onarılmıştır fakat bir şeyler yanlıştır. Komutanın sevdiği çaydanlık bu değildir ve o eski kendi çaydanlığını istemektedir. Bu mümkün olamayacağı için Japon zanaatkar bir alternatif üretme gayesiyle çaydanlık üzerinde çalışmaya başlarlar. Bu çalışma sırasında güttükleri estetik kaygı ve komutanın eşyasına olan bağlılığının bilinirliği Kintsugi felsefesinin gelişmesini sağlamıştır. Çaydanlık eskisinden de iyi gözükmektedir. Kırıklara müdahale onu daha güzel, yapıştırıcı ise daha güçlü yapmıştır. Japon komutan ise sevdiği çaydanlığına daha güzel ve daha anlamlı bir şekilde kavuşmuştur. Bu ortaya çıkış öyküsünde görülebileceği gibi bir şeyi çok sevmek, başka birçok şeyi güzelleştirmekte ve anlamlı hale getirmektedir.

Photo by Riho Kitagawa / Unsplash

Kintsugi'nin Yapılış Amacı Nedir?

İnanışa göre hiçbir şey kırılarak değerini kaybetmez ve her şey onarılarak kullanıma kazandırılabilir. Yapılan işlem aslında oldukça basittir. Kırılan nesnelerin kırık yerlerine lame ya da dore renkleri ile kontur çekilerek formunu değiştirmek olarak özetlenebilir. Bu renkler altın ya da gümüş tozunun reçine ile karıştırılması sonucu elde edilir. Üzerinden geçilen ince çizgilerle parça bütünlüğü sağlanır. Böylece nesnenin hem formu hem de işlevi korunmuş olur. Minimalist ve tasarruflu kültürleri ile bilinen Japon halkının kırılsa dahi objelerden hiçbir şekilde vazgeçmeyerek onları dönüştürmeleri şaşırtıcı değildir. Fakat bu eylemin altında çok daha derin bir felsefe yatmaktadır. Önemli olan kırığı onarmak değil, nesnenin gerçek değerini ortaya çıkarmaktır. Bu düşünce hasar görmüş tüm maddeler için geçerlidir.

Yeniden Daha İyi Doğuş İçin: Kintsugi

Onarmak için değer vererek ve çaba sarf ederek çalışıldığında muhakkak sonuç alınacağının somut bir örneğidir. Burada dikkat çekici olan sadece el işçiliği değil; uygulama esnasında devamlı kullanılan olumlu düşüncelerdir. Kırıkları hasar olarak değil yaşanmışlık olarak gören bu sanat tecrübenin bilgelik getirdiğini savunmaktadır. Kırıkların üzerinden en dikkat çekici iki renk olan altın ve gümüş ile geçilmesinin sebebi budur. Aynı zamanda bu renkler kendisiyle aynı adı taşıyan değerli madenleri de temsil etmektedir. Kırıkların altın rengi ile kaplanma metaforu… Bir damlasının belki o objenin on tanesinden bile maddi açıdan üstün olacak olması başımıza gelen her şeyin ne kadar değerli olduğunun bir göstergesidir. Japonlar hayattan alınan derslerin öneminin farkındadırlar ve buna gereken saygıyı her zaman vermektedirler. Ayrıca Kintsugi tamir etmenin, onarmanın güzelliğini yeniden hatırlatmaktadır. Hem eşyaya, hem kırıklara hem de zanaatkara yeni bir amaç vermektedir. Bakış açısı ‘yeniden daha iyi doğuş’ etrafında şekillenmektedir.

Kintsugi Felsefesi işlenmiş bir eşya hakkındaki yaygın görüş önceki halinden daha iyi göründüğüdür. Bu öğretinin bilincinde olanların bazen kendi seramiklerini kırarak onlara Kintsugi ile güzelleştirildikleri bilinmektedir.

Bilinen en kuvvetli yapıştırıcılardan biri Japon yapıştırıcısıdır. Fakat onlar sadece yapıştırmak, israfı önlemek, tasarruf gibi anlamlar ile yetinmemiş işin içine sanat ve felsefe katmışlardır. Tüketim çılgınlığının tüketim hızıyla yarıştığı dünyamızda hepimizin bu öğreti ile bilgilenmeye ve bilinçlenmeye ihtiyacı olduğu aşikar. Hiçbirimiz mükemmel değiliz, mükemmel olmak zorunda değiliz ve hayattayız. Öğrenecek çok şeyimiz var. Kırıklardan daha güçlü ve daha parlak çıkmak dileğiyle.